Her gün saç yıkamaktan siz de yorulmadınız mı?
Saçlar birçok bayan için hoşluklarının tamamlayıcısı ve en paha verdikleri varlıklarıdır. Bu yüzden her gün saçlarımızın hoş görünmesi için tam manasıyla her şeyi yaparız.
Buna her sabah ya da akşam saçlarını yıkamak da dahil. Şayet saçları çok yağlı olmayan şanslı kadınlardansanız bilin ki size çok özeniyoruz; zira bu her gün yıkanmazsa sonraki gün yağ çuvalına dönen saçlarla yaşamak ve onlara bakmak hayli yorucu bir durum.
Saçlarımızı her gün yıkayarak bir kısır döngüye girdiğimizin de farkındayız elbette. Lakin elimizden bir şey gelmiyor.
Saçlarımızı her gün değil de en azından 2 günde bir yıkayarak daha rahat edeceğimizi bilsek de, 2. gün bir iki saat içinde saçlarımızın çok makûs görüneceğini bildiğimizden o saçları yıkamak zorunda kalıyoruz.
Saçlarımızı her gün yıkamak, sırf yağlanma sorununu değil, kuruluk ve cansızlık sorununu de ortaya çıkarıyor.
Her gün yıkanan saçlar, daha kuru görünüyor; bu da doğal olarak saçımıza daha fazla form vermek için uğraşmamız, onu kimyasala ve ısıya boğmamız manasına geliyor. Böylelikle saçlarımız daha canlı görünsün diye tahminen kuaförde ekstra bakımlar yaptırıyoruz ya da ekstra bakım eserleri alarak bir ton para döküyoruz.
Fakat aslında aradığımız bakım dışarıda değil, kendimizde.
2. güne bırakmadan saçımızı yıkamasak, saç diplerimizden salgılanan saça yararlı salgılara yer açmış olacak ve böylelikle saçımıza gereksinimi olan şeyi vermiş olacağız: Sebum'a.
Aslına bakarsanız sebum, saçınızdaki yağ dediğiniz şeyin ta kendisidir ve misyonu cildinizi korumaktır.
Diğer yandan saçınızın yani baş derinizin yağlanmasıyla yüzünüzün hatta tüm cildinizin yağlanması da tıpkı sebepten kaynaklanıyor.
Vücudunuzdaki kıl köklerinin çabucak yanında bulunarak sistemli olarak salgılanırlar ve hem cildinizi hem de tüylerinizi (ve saçlarınızı) kökten uca korurlar.
Eğer cildiniz yeteri kadar sebuma doymazsa saçınızda oluşan kepek üzere kaşıntı üzere durumlar görülür. Ya da saçlarınız dökülebilir zira sebum olmayınca ihtiyaçları olan bakıma kavuşamazlar.
Özellikle uzmanlar sırf bayanları değil, erkekleri de saçları her gün bilhassa şampuanla yıkamaktan kaçınmaları gerektiği konusunda uyarıyorlar.
Araştırmalara nazaran saçları haftada sırf 2-3 sefer yıkamak saç sıhhatiniz için en uygunu. Daha fazlası üstte bahsettiğimiz üzere sebum eksiliğine, hasebiyle da saç kırılmalarına, kepeğe, saç dökülmesine yol açabiliyor.
E pekala ne yapalım, yağlı saçlarla gezip pis pis mi dolaşalım…
Tabii ki yağlı saçlarla gezmeyeceğiz, kendimiz için yanlışsız rutini oluşturarak saçımızı istediğimiz nizama kavuşturacağız.
Öte yandan “Bir hafta saçını yıkamasa da saçı yağlanmayan beşerler var. Bizim neden her gün yağlanıyor?” diye düşünecek olursanız, ergenlik devrinizi düşünebilirsiniz. Kimi arkadaşlarınızın yüzü sivilce doluyken, kimilerinin cildi de bebek üzereydi değil mi?
Yukarıda da söylediğimiz üzere sebum sırf baş derinizde üretilen bir salgı değil, yüzünüzde de birebir sebum salgılanıyor. Yağlı, kuru ya da karma cilde sahip insanları düşünün. Evet, herkesin bedeninin yapısı farklı.
Eskiden yağlı cilde sahip insanların şu sıralar kuru bir cilde sahip olduğunu duymuş olabilirsiniz. Hatta mevsimden mevsime bile değişiklik gösterebiliyor bu durum.
Saçınız için de kural bu!
Mesele saçınız bu duruma alışana kadar onunla nasıl başa çıkacağınız. Sadece bir gün için, saçınızın yağlı imajını gizlemek için yollar bulun.
Örneğin yeterli bir kuru şampuan edinin, o günü bu biçimde kurtarın. Ya da bir bebek pudrası da kuru şampuanla birebir işi görebilir.
Diğer bir yol üstteki fotoğrafta gördüğünüz biçimde saçlarınızı örmek, toplamak, bir bantla ya da taçla gizlemek de olabilir. Kendiniz için en gerçek olanı bulmak bu saatten sonra size kalıyor. Unutmayın, bu devri atlattıktan sonra her şey daha kolay olacak.
