Bakar mısın sevgili okuyucu, dünya üzerindeki iklim değişikliği hepimizin hayatını etkiliyor. Kuraklık da bu değişikliklerin kıymetli bir sonucu. Dünya genelindeki kurak bölgelerin sayısı her yıl artıyor ve bu da birçok zorlukla karşı karşıya kalmamıza sebep oluyor.
Özellikle ülkemiz Türkiye üzere tarım dalının kıymetli bir yer tuttuğu yerlerde, kuraklık önemli meseleler yaratıyor.
Suyun azalması tarım üretimini olumsuz istikamette etkiliyor ve bu da fiyat artışlarına sebep oluyor. Neyse ki biz Türklerin tahlil bulma konusunda bir kabiliyeti var. Tahminen de yeni bir tarım teknolojisi geliştiririz, suyu daha güzel yönetiriz, kim bilir?
Fakat, kuraklık sırf ziraî dalı etkilemiyor. Sen de biliyorsun, insanların hayatında su çok değerli bir yere sahip. Kuraklık, su kaynaklarının azalması ve hatta yok olması demek. Bu da insanların temel gereksinimlerinden biri olan suya erişimlerinde zorluk yaşamalarına neden oluyor.
Bir öbür tesir ise, kuraklık orman yangınlarının daha sık olmasına neden oluyor. Haydi itiraf edelim, Türkiye’de yangınlar konusunda son vakitlerde sınıfta kaldık. Kaynaklar yeterliyken müdahale konusunda zayıftık aksi bir durumda olacakları düşünmek bile istemiyorum. Bu sebeple orman yangınlarına karşı da daha önlemli olmalıyız. Su kaynaklarındaki yetersizlik daha sık orman yangınları, can kayıpları ve etraf kirliliği üzere önemli sıkıntılara yol açabilir.
Ama unutma, bu yalnızca karanlık bir tablo değil. Beşerler olarak, kendimiz ve gelecek jenerasyonlar için daha sürdürülebilir bir dünya yaratma konusunda güçlüyüz. Yeterli şeyler yapabiliriz, yeşil güç kaynaklarına yönelerek, su kaynaklarını daha tesirli bir halde yöneterek, tahminen de daha fazla ağaç dikerek, dünya üzerindeki olumsuz tesirleri en aza indirebiliriz.
Hadi kara kara düşünmek yerine, birlikte hareket edelim ve daha yeterli bir geleceğe hakikat adımlar atalım!
Bu makalede öne sürülen fikir ve yaklaşımlar külliyen muharrirlerinin özgün fikirleridir ve Onedio’nun editöryal siyasetini yansıtmayabilir. ©Onedio
