İstanbul Beşiktaş’ta yolda yürüyen başörtülü öğretmene saldıran Berrak Karaoğlu'nun yargılaması başladı. Bakırköy Ruh ve Hudut Hastalıkları Hastanesi'nden gelen “cezai ehliyeti yok” raporuna karşın tahliye verilmedi. İsimli Tıp Kurumu'ndan yeni rapor alınacak.
Olay, 12 Kasım'da İstanbul Beşiktaş'ta meydana geldi. Berrak Karaoğlu yolda yürürken, karşıdan gelen başörtülü öğretmen Şüheda Işık Eriş'e ansızın saldırdı. Tutuklanan Karaoğlu hakkında “halkı kin ve düşmanlığa tahrik etme” ve “basit yaralama” cürümlerinden 1 yıl 4 aydan 4 yıla kadar mahpus istemiyle dava açıldı.
Davanın birinci duruşması bugün İstanbul 60. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görüldü. Duruşmada tutuklu sanık Berrak Karaoğlu, müşteki Şüheda Işık Eriş ile Aile Bakanlığı avukatı da hazır bulundu. Müştekiyi 28 avukat temsil etti.
Saldırı ânı etraftaki güvenlik kameralarına bu türlü yansıdı
“Başörtülü olması tesadüf”
Sanık Berrak Karaoğlu yazılı savunma sunarak “Olay günü fotoğraf standından keyifli ve alkollü olarak çıkmıştım. Hatta bağıra bağıra gidiyordum. Olay anını hatırlamıyorum. Hiç kimsenin yaşayışına karşı şiddet göstermem mümkün değil. Mağdurun başörtülü olması tesadüftür. 'Basit yaralama' hatasından beraatime, 'Halkı kin ve düşmanlığa tahrik' cürmünden ise davanın düşürülmesini talep ederim” dedi.
Müşteki Şüheda Parıltı Eriş ise olay günü meskenine gittiğini, sanığın kendisini eliyle işaret ettiğini belirterek “Sonra geldi, beni darp etti. Kulaklığım olduğu için ne dediğini duyamadım. Ne yapıyorsun dediğimde bana 'Bir şey yapmıyorum' dedi. Ardımdan gelen beyefendi sanığa müdahale etti. O beyefendiyi de darp etti. Hatta 'Kadına şiddet var, üzerime yürüyorlar' diyerek olayı provoke etti. Bu yüzden beyefendi gitti. Manzara itibariyle sokakta yürürken gerek imalar, gerekse kelamlı tacizlere çok maruz kalıyorum. Fakat bu usul birinci kere başıma geldi. Şikayetçiyim” dedi.
Hastane raporu: “Cezai ehliyeti yok”
Tutuklu olarak Bakırköy Bayan Cezaevi’nde bulunan Berrak Karaoğlu’nun olaydan sonra Bakırköy Ruh Sıhhati ve Hudut Hastalıkları Eğitim Araştırma Hastanesi’nde muayene edildiğine ait rapor mahkemeye sunuldu. Hakim tarafından okunan raporda, sanığın 5 defa yatarak tedavi gördüğü, toplumsal ve mesleksel manada gerilediği, bipolar bozukluk ve şizoafektif bozukluk görüldüğünün saptandığını belirtildi. Sanığın “cezai ehliyetinin olmadığı” kaydedildi.
Sanık avukatı raporu kabul etmedi
Duruşmada, dinlenen görgü şahidi Bahri Biçer ise sanığın, hiçbir şey söylemeden başörtülü müştekiye saldırdığını, daha sonra da müdahale eden bir beyefendiye de saldırdığını belirtti.
Müşteki avukatı Mustafa Doğan İnal, “Sanık savunmalarına bakıldığında, olay anında pek siyasi, politik öngörüleri olan ve pek şuurlu yapmıştır. Hastanenin raporunu kabul etmiyoruz, isimli tıp kurumundan rapor alınmasını talep ediyoruz” dedi.
Sanık avukatı ise müvekkilinin, sanığa karşı hiçbir kelam söylemediğini belirterek “Bu hareket başı açık bir şahsa karşı gerçekleşmiş olsaydı tıpkı halde mi yargılama olacaktı. Halkı kin ve aşağılama cürmünün oluşmadığını düşünüyoruz. Olayda kolay yaralama vardır. Rapora sığınmıyoruz. Lakin müvekkilin cezai ehliyeti olmadığı açıktır. Müvekkilim hastalığı ilerlemiştir. Kanıtları karartma durumu yoktur, tahliyesine karar verilmesini talep ederim” halinde konuştu.
Adli Tıp'tan yeni rapor alınacak
Mahkeme, KADEM'in katılma talebini reddederken, Aile Bakanlığı'nın avukatının katılma talebini kabul etti. Sanığın tüm eski raporlarının Bakırköy Ruh ve Hudut Hastalıkları Hastanesi'nden istenerek İsimli Tıp Kurumu'na sevk edilmesine de hükmeden mahkeme, tutukluluk halinin devamına karar verdi. Duruşma, 31 Ocak'a bırakıldı.
