Gurmelerin gurmesi, kibarlığına hayran, yediklerine seyran olduğumuz Vedat Milor, toplumsal medyada faal ve tesirli bir isim olarak her daim gündemde net tutumunu koruyor. Mart ayında artırım şampiyonu olarak tencerenin dışında ağlatan, yemeğin içinde tat katan soğanla yeni bir gündem yaratan Milor, bir ekonomist olarak son noktayı koydu.
Vedat Milor, naif konuşması ve derin yemek bilgisiyle tanınırken, dünyadaki en âlâ iktisat okullarından mezun doktoralı bir ekonomist olduğu çok kimse tarafından bilinmez.
Kemal Derviş’le de bir devir birlikte çalışmışlığı olan Milor, tahminen de son yıllarda beyin damarları büzüşen, kalp damarları gerilen ekonomistlerin düşünü yaşayarak gurmelik konusunda kendi yolunu çizmiş bir isim.
Geçtiğimiz günler de Onedio olarak bizlerin de dikkatini çeken soğan fiyatı bu tartışmaya nokta koyacak üzere görünüyordu.
İTO İstanbul Ücretliler Geçinme Endeksine nazaran de mart ayında fiyatı en çok artan eser soğan oldu.
Hem ekonomist hem gurme hem de Türkiye’de menemendeki soğanı tartışmaya açarak günlerce ülke gündeminin meşgul eden biri olarak, yeni mevzulara kayıtsız kalamayan Milor bu mevzuya değinmeden geçer miydi? Asla!
Vedat Milor’un olay olan paylaşımına, Uğur Gürses’in ekonomist ve gazeteci olarak verdiği karşılık düşündürürken,
Damak tadı yerine tercihlerin bütçeye nazaran yapılıyor olması üzücü bir gerçek olarak yüzümüze tekrar çarptı.
Yurt dışındaki fiyatlar için artık TL ve döviz ayrımı yapmaktan sıkılırken,
Yapılan maliyet hesaplamaları nitekim çok üzücü olmaya başlamıştı.
Kelime oyunlu yanıtlar, latifeli yorumlar da “güleriz ağlanacak halimize” dedirtti.
Alım gücündeki erime trajik görünürken,
“Döviz kuru” üzerinden de sözlerle hala oynanabiliyordu.
Doğramaya gerek kalmadan ağlatan “acılık” soğandan değil, enflasyondan kaynaklıydı.
Siz soğanı kaç TL’ye alıyorsunuz?
Yorumlara bekliyoruz.