Başkomutan Mustafa Kemal Atatürk'ün Türk ordusu ve savaş hakkında söylediği birtakım kelamları sizler için derledik…
1. “Askeri hareketler, siyasi faaliyetlerin ümitsiz olduğu noktada başlar. Ümidin inançlı bir surette geri dönüşü, orduların hareketinden daha seri amaçlara ulaşmayı temin edebilir. “
(1922, İzmir) (Atatürk'ün Söylev ve Demeçleri, Atatürk Araştırma Merkezi, C. III, s. 61-62)
2. “…benim için ordumuzun kıymetini tabir de tek karşılaştırma şudur :Türk ordusunun bir birliği, dengini kesinlikle yener, iki katını durdurur. Şimdilik bundan fazlasını istemiyorum. Zira fazlasını milletimizin yaratılıştan sahip olduğu cengaverlik zati sağlamaktadır.”
“…Fakat bu pahası kesinlikle korumak lazımdır. Bunu, askeri bir temel, bir kural olarak göz önünde tutmalıdır… Bu kıymet korundukça, teşkilatımızı, eğitim ve öğretimimizi bu gaye ve hedefe yönelttikçe, Türkiye’nin her türlü akından, taarruzdan korunmuş olacağına ve korunacağına kimsenin kuşkusu kalmaz.”
3. “Komutanlar, buyruk vermiş olmak için buyruk vermezler. Gerekli, uygulanabilir olan konuları emrederler. Buyruk verirken, kendini, o, buyruğu yerine getirecek olanların yerine koymak ve buyruğun nasıl yerine getirilip uygulanacağını düşünmek ve bilmek gerekir. “
(ATATÜRK, Nutuk, AKDTYK., Atatürk Araştırma Merkezi, Yay. Haz. Prof.Dr. Zeynep Korkmaz, s.502)
4. “Savaş, nihayet meydan savaşı yalnızca karşı karşıya gelen iki ordunun çarpışması değildir. Milletlerin çarpışmasıdır. Meydan savaşı milletlerin bütün varlıklarıyla, bilim ve teknik alanındaki düzeyleriyle, ahlaklarıyla, kültürleriyle özcesi bütün maddi ve manevi güç ve nitelikleriyle ve her türlü vasıtalarıyla çarpıştığı bir imtihan alanıdır. “
5. “…Bu alanda, milletlerin gerçek güç ve değerleri ölçülür. Sonuçta yalnız maddi güçlerin değil, bütün güçlerin bilhassa ahlaki ve kültürel gücün üstünlüğü muhakkak ortaya çıkar. Bu sebeple meydan savaşında yenilen taraf milletçe ve memleketçe, bütün maddi ve manevi varlığıyla yenilmiş sayılır.”
6. “…Böyle bir sonucun ne kadar feci olabileceğini varsayım edersiniz. Yok oluş yalnızca savaş alanındaki orduya ilişkin olamaz. Aslında, ordunun mensup olduğu millet feci sonuçlara uğrar. Tarih, birtakım boş hayallerle, başlarındaki hükümdarların, hırslı siyasetçilerin oyuncağı durumuna düşen istilacı orduların, istilacı milletlerin uğradığı bu çeşit feci sonuçlarla doludur.”
7. “Gerçekte barış bizim için ne kadar yararlı ise, muhataplarımız için de o kadar yararlı ve lazımdır. Zira bundan sonra ülkemizin imar ve gelişmesi için çalışmak istiyoruz. Onların da bu gereği idrak etmemelerine imkan yoktur…”
8. “Bir harp oyunu yapmak suretiyle, vatanın ve milletin yüksek menfaatlerinin müdafaasını birlikte göz önünde bulunduracağız. Bu çalışmamızda son yılların başarılarla dolu muharebelerinin, meydan muharebelerinin, cumhuriyet ordusuna ve onun değerli komuta heyetine kazandırdığı deneyimlerin sonucunu inceleyeceğiz. Dünyanın fen ve sanatta en son gelişmelerini göz önünde bulunduracağız.”
15. 02. 1924, İzmir, Ordu İleri Gelenleri İle.
9. “Hiçbir uygar devlet yoktur ki, ordu ve donanmadan önce iktisadını düşünmüş olmasın. “
(AKDTYK., Atatürk Araştırma Merkezi, Atatürk’ün Söylev ve Demeçleri, Cilt II, s.188)
10. “Derhal şu yahut bu sebepler için ulusu harbe sürüklemek taraftarı değilim. Harp mecburî ve hayati olmalı. Gerçek kanaatim şudur: milleti harbe götürünce vicdanımda azap duyamamalıyım. Öldüreceğiz diyenlere karşı ölmeyeceğiz diye harbe girebiliriz. Lakin ulus hayatı tehlikeye düşmedikçe, harp bir cinayettir. “
16. 03. 1923, Adana Çiftçileriyle Konuşma.
11. “Ordumuz, Türk birliğinin, Türk kudret ve kabiliyetinin, Türk vatanseverliğinin çelikleşmiş bir sözüdür. “
12. “Kolordu kumandanı demek Efendiler, dünyanın her yerinde, her millete, en büyük kumandan demektir. Kolordu kumandanından sonra diğer büyük kumandan yoktur.”
13. “Dünyanın hiçbir ordusunda yüreği seninkinden daha pak ve daha sağlam bir askere rast gelinmemiştir.(1921)”
14. “Ordumuz; Türk topraklarının ve Türkiye ülküsünü gerçekleştirmek için sarf etmekte olduğumuz sistemli çalışmaların yenilmesi imkansız teminatıdır.”
