Bu insanlara neler oluyor, ne orta bu kadar acımasızlaştık?
Başarılı oyuncu çiftimiz Barış Arduç ve Gupse Özay, dün sade bir nikah merasimiyle evlendi biliyorsunuz.
Yazımıza geçmeden önce çiftimize mutluluklar diyelim.
Evet, nerede kalmıştık?
Bu çiftin evlilik haberi magazin gündemine bomba üzere niyet, biz de birçok ünlü evliliğinde olduğu üzere toplumsal medyadaki reaksiyonları şöyle bir yokladık olağan. Malum, ekmek parası.
Lakin ekmeğimizi ararken dehşet verici bir görünümle karşılaşmış bulunduk. O denli ki, ekmeğimiz kursağımızda kaldı…
Soğuk su içtik. Balkona çıkıp hava aldık. Misket limonu kolonyası kokladık. Kendimize geldiğimizde “Acaba yanlışsız görmüş müyüz?” diye tekrardan bakındık yansılara.
Kimsenin latifesi yoktu. Bütün reaksiyonlar sahiciydi. Bu evlilik milletin keyfini üzücü kaçırmıştı.
Gelin, o yansılardan birkaç adedine bakalım.
Bu hoş günlerinde bu çiftin maruz kaldığı siber zorbalığı midemiz kolay sindiremedi.
Peki bu çift neden insanları bu kadar rahatsız etmişti?
“Barış Arduç güzel, Gupse Özay da yani eh işte. Barış, istese daha güzelini bulurdu” muhabbetini falan geçelim. Ünlü ve başarılı çiftlerin mukadderatıdır bu, beşerler illa ki sizi başındaki prototipe uygun birileriyle eşleştirmek ister.
“Eski partneriyle çok yakışıyordu, keşke onunla olsalardı” yahut “Bizim hayalimizdeki çift bu değil, birbirlerine yakışmıyorlar bile” serzenişleri yalnızca Barış Arduç ve Gupse Özay çiftine mahsus değil.
Bu muhabbetler aslında herkesin malumu.
Ama insanları sıkıntıdan çıkaran şey bunların hiçbiri değil. İnsanları zahmetten çıkaran şey bir nüansta gizli:
Bu beşerler birbirlerini sevdi. Bu beşerler 6 yıl süren keyifli bir münasebet yaşadı. Sonra da evlendiler.
“Elalem ne der” demediler. Bayram öncesi şak diye evlendiler.
“Daha güzelini bulabilir miyim?” demediler. Birbirlerinden ötesine bakmadılar.
Gösteriş yapmadılar. Kırk gün kırk gece düğün kovalamadılar.
Yaza uygun, yalnızca kıyafetlerini giydiler. “Kimse bu türlü yapmıyor, biz de yapmayalım” demediler.
Kendi hayatlarını kendi istedikleri üzere yaşadılar. İstedikleri üzere de evlendiler. İnsanın oburlarının cenderesinden kurtularak hür iradesiyle, sırf kendi iradesine boyun eğerek yaşayabilmesi güç zanaattir.
Herkese nasip olmaz.
İnsanları çıldırtan da buydu işte.
Barış’ın tipi, Gupse’nin gelinliği filan değil. Geçiniz.
Kimseyi umursamadan istediği üzere yaşamak, bunu da seni anlayan ve seven biriyle yapabilmek, zenginliklerin en büyüğüdür.
Zengin insanlara özenilir. Varlıklı beşerler kıskanılır.
Ne keyifli o zenginliğe erişebilenlere!
Bu içerikler de ilginizi çekebilir
