Maaş artırımlarının hiçbir sıkıntıya deva olmadığı vakitlerde yaşarken, istediğiniz kadar kısın o harcamalar bütçeyi aşıyor. Her gün artan fiyatlarla etiketlere duyarlılığımızı kaybederken, enflasyonu da ‘muhteşem’ bir halde ‘önemsizleştirdik.’ Enteresan bir biçimde her şeyin tıpkı anda gözümüze hem kıymetli hem de ucuz gelmesinin içinden çıkamıyoruz. İstikrarlar şaşarken, ülkece şebeke sularına katılacak antidepresanlarla(!) rahatlamayı umarken, 14 Mayıs’ta yapılacak simler sonrası kimin seçileceğinden bağımsız iktisat için bir an evvel artık ne olacaksa olsun moduna da geçmedik değil hani. Bu ortamda isyanlar da doğal oluyor. Yürürlükteki en büyük banknotla 1 kilo kıyma alınamayıp, dünyaya da açılamayınca hayat pahalılığına isyan etmeyen kalmıyor. Toplumsal medyada isyanları sizin için derledik.
1. KMH ile başlayalım. Malum artık herkesin “ek hesabı” içselleştirdiği günlerdeyiz.
2. Hoşgeldin Ramazan ?
3. Behlül’ün “Gözlerin, dudakların alev alev çağırıyor yangınlara” söylemi üzere “fiyatlar alev alev çağırıyor isyanlara”
4. “Keşke haksız çıksam fakat maalesef haklı çıkacağım” tespitleri başladı.
5. Politikler seçim öncesi biraz zorlanacak üzere görünüyor.
6. “200+100 TL” En büyük banknot yetmiyor, ikincisini de istiyorlar.
7. Toplumun büyük kısmı ödeyemiyorsa demek, son söyleneni birinci olarak söyleme gereksinimi hissedilmiştir.
8. O denli olsa Çamoluk Otomotiv’de satılır, milyon derdik.
9. Soğan ve patates alıyor lakin buna da şükür.
10. Euro 20,55 TL, dolar 19,07 TL, kıyma alamayan insanın siyasi tahlili…
11. Ramazan’da sofralar halkı zorluyor.
12. Tahminen de birilerinin kusura bakması gerekiyordur?
13. Evvelce kargo parasız olsun diye alışveriş yapardık ona da gücümüz kalmadı.
14. Dış siyasetten iç siyasete süratli bir geçiş.
15. Et bulamıyorsan, B12 iç…
16. Kimin lisanı tutulmaz ki? Sizin pahalılık sıkıntınız var mı?
