Yalnız birkaç pikselle başlayan taşınabilir oyun serüveni bugün aklımızın almadığı paraların döndüğü koca bir dal. Akıllı telefonların gelişmesi ile gözlerimiz önünde çağ atlayan taşınabilir oyunlardan kimileri var ki geçmişten bugüne onları hala unutmuş değiliz.
1. Temple Run
Seni unutursak kalbimiz kurusun be! Yeri geldi derste sıranın altında, yeri geldi zar güç ayakta kaldığımız otobüs seyahatlerinde az sağa sola fıt fıt diye atmadık karakterimizi. Sonrasında pek çok klonu çıksa da hiçbiri onun yerini tutmadı.
2. Flappy Bird
Sizi bilemiyoruz lakin ismini görünce dahi bi’ hudut basmadı değil. Ekrana tık tık tıklamak marifetiyle bu şapşal kuşu pürüzlerin ortasından geçirmeye çalıştığımız oyun hyper-casual tipinin birinci viral oyunlarından olmakla kalmadığı üzere dünya genelinde kim bilir kaç telefonun duvarda parçalanmasının sorumlusu olarak da hatırlanıyor.
3. Angry Birds
Sonrasında çizgi sinemaları, animasyonları, kitapları ve farklı gösterileriyle devasa bir markaya dönüşen Angry Birds’ün birinci oyununun ortaya çıktığı devri hatırlar mısınız? Güya taşınabilir aygıtına bu oyunu yüklemeyene ceza kesiliyormuşçasına herkes öfkeli kuşlarını sağa sola fırlatıyordu. Şikayetimiz olduğu sanılmasın, sırf nasıl bir çılgınlık yarttığını hatırlatmak istedik.
4. Subway Surfers
Tüm dünyayı gezdiniz de bi’ Türkiye’ye gelmediniz ya size de yazıklar olsun! Hakkında ‘oyunun geliştiricisi bunu tren yolunda grafiti yaparken ölmüş bir çocuk anısına yapmış’ üzere kent efsanelerinin dahi dolanmasına neden olacak kadar popülerleşmiş oyunun bundan hala bir şey kaybettiğini söylemek sıkıntı.
5. Fruit Ninja
Havada uçuşan meyveleri doğramanın bu kadar rahatlatıcı olabileceği kimin aklına gelirdi ki? O periyotlar hala pek çoğumuza mucize üzere gelen dokunmatik ekranlı taşınabilir aygıtlarda karşımıza çıkan Fruit Ninja sonrasında yavaş yavaş yitip gidenler ortasına katıldı.
6. Candy Crush
Yaşça büyük tanıdıklarımıza gönül rahatlığıyla ‘telefon da elinden düşmüyor’ diye takılabiliyorsak senin sayende Candy Crush! Geliştiricisini varlıklı eden, sonrasında ise dev bir seriye dönüşen Candy Crush hala popülerliğini muhafazaya da devam ediyor.
7. Jetpack Joyride
Bu oyun kadar keyiflisi güç gelir. Sırtımızda jetpack ile kah laboratuvarlardan geçtiğimiz, kah dev robotlardan kaçtığımız oyunda yer alan pek çok geliştirme hem oynanışa katkı sağlıyor, hem de çeşitliliği oldukça arttırıyordu. Hal bu türlü olunca biz de telefon cayır cayır yanana kadar oynuyorduk.
8. Pou
Bu karanlık devri hatırlayan var mı ya? Ne idiği belgisiz bu formsuz şeyi neden çocıuğumuz üzere besledik biz? Neden mutsuz görünce telaşlanıp vaktinde beslemek için alarm kurduk? Bir nevi çağdaş sanal bebek de diyebileceğimiz Pou da o denli yahut bu türlü taşınabilir aygıtlarımızın değerli hafızalarında uzunca bir mühlet yer kapladı.
9. Pokemon GO
Seni şimdi hafızamızın derinliklerine kaldırmış değiliz. Çıkışı büyük olay yaratan, genç yaşlı demeden o dağ senin bu kıyı kenarı benim Pokemon arayışına çıkartan oyun geçtiğimiz yıl Türkçe lisan takviyesi de kazandı. Hala sağda solda elinde telefon ve power bank ile kümelenmiş bir küme insan görürseniz bilin ki lure atıp Pokemon toplama peşindedirler.
10. Piano Tiles
İçimizdeki Fazıl Say’ı ortaya çıkartan Piano Tiles ile kendimizden geçtiğimiz günler de şimdi pek uzak değil. İnsan bir noktada o denli bir hale geliyordu ki telefonu elinden bıraktığında düz beyaz duvarda akan siyah tuşlar görmeye başlıyordu.
Bonus: Snake
Açılın, kralınız geldi! Her şey seninle başladı Snake. Şimdi dokunmatik ekranın d’si ortada yokken sen vardın. Tuşlu telefonlarımızda çıtır çıtır oynardık seni. Koca bir jenerasyon seninle büyüdü, senin sayende anasından babasından bilinmeyen oyun oynama formülleri geliştirdi kendince. Unutmayacağız! o7
