KONDA, koronavirüs konusunda yaptığı birinci araştırmayı kamuoyu ile paylaştı. Araştırmaya nazaran toplumun yüzde 45'i Sıhhat Bakanlığı ve devlet kurumlarının kâfi tedbir aldığına ve topluma gerçek bilgi verdiğine inanmıyor. Yüzde 55 ise virüse karşı ikazlara dikkate alıyor.
Araştırma şirketi KONDA yeni tip koronavirüsle (COVİD-19) ilgili 7 – 8 Mart günlerinde gerçekleştirdiği saha araştırmasını açıkladı.
KONDA, araştırma sonuçlarını toplumsal medya üzerinden paylaştı
Vatandaşların yüzde 85'i tedbirlerin ne olduğunu biliyor
Araştırma sonuçlarına nazaran, toplumun yüzde 97’si Koronavirüs’ün ne olduğu konusunda duyuma sahip. Yüzde 86,5’i virüsün nasıl yayıldığını ve yüzde 85’i de önlem emelli olarak neler yapılması gerektiğini biliyor. Buna karşın toplumun yüzde 55’i yalnızca yapılması gerekenleri yapıyor.
Toplumun yüzde 45'i devletin kâfi tedbir aldığına inanmıyor
KONDA’nın bir başka bulgusu da Sıhhat Bakanlığı ve devlet kurumlarının Koronavirüs konusunda yaptıkları açıklamaların toplumdaki algısıyla ilgili.
Buna nazaran “toplumun yüzde 45’i Sıhhat Bakanlığı ve devlet kurumlarının Koronavirüs’e karşı kâfi tedbir aldığına ve yeniden yüzde 45’i ilgili kurumların topluma gerçek bilgi verdiğine inanmıyor.”
KONDA’nın bulgulardan yola çıkarak yaptığı tespit şöyle:
-
Riskin ne olduğu ve önlem hedefli olarak neler yapılması gerektiği bilinmekte ve fakat toplumun yarıya yakını pratikte bu önlemleri almamakta yahut uygulamamaktadır.
-
Ülkedeki siyasi kutuplaşmanın ve buna bağlı olarak da devlet kurumlarına olan itimadın böylesi bir toplum sıhhati ve salgın sorununda bile tesirli olduğu anlaşılmaktadır.
-
Virüs ve salgının ne olduğuna dair bilgi gayeli efordan daha çok önlemlerin uygulanması hedefli uğraşların ağırlaştırılması ve hatta sorumlu olduğumuz alanlarda önlem maksatlı uygulamaların zarurî hale getirilmesi daha faydalı olacaktır.
-
Salgına karşı inançlı ortamı sağlamanın yolunun çalışanların, iştirakçilerin, yani tüm paydaşların istekli ve istekli uğraşlarının ön şart olacağından hareketle inanç ortamının sağlanması, şeffaflık, açıklık prensiplerinin temel alınmasının elzem olduğu hatırdan çıkarılmamalıdır.
