Şampiyonlar Ligi’nin En Unutulmaz 11 Final Maçı

Şimdiki teknik adamların futbolcu olarak kulüplerde yer aldığı yıllardayız. Guardiola’nın, Romario’nun top koşturduğu Barcelona karşısında Albertini’li, Massaro’lu Milan vardı. Birinci yarı Massaro’nun iki golüyle 2-0 Milan’ın lehine tamamlandı. İkinci yarda ise Barcelona çabalasa da yeniden kalesinde iki gol daha görmeye mani olamadı. 

Milan, birbirinden hoş 4 gol sayesinde kupayı kaldırmaya hak kazandı.

Borussia Dortmund, yarı finalde Manchester United’ı eleyerek, Juventus da Ajax’ı eleyerek finale çıkmıştı. 29. ve 34.’de Riedle’ın golleriyle 2-0 öne geçti Dortmund. 64’te Del Piero durumu 2-1’e getirdi. Lakin 70. dakikada Ricken’dan gelen gol kupayı Borussia Dortmund’un müzesine taşımasına yetti.

Futbolun en çok sevildiği, süratli futbolun oynandığı periyotlar. Efsane takıma sahip bir Manchester United ve Bayern Munich…

İki grubun kalesini de dev isimler koruyor. Manchester’da Schmeichel, Munich’de Oliver Kahn var. Alanda da Beckham, Andy Cole, Sheringham, Basler, Scholl üzere usta isimler var. Süratli başlayan maçta Bayern Munich Basler’in golüyle öne geçmişti. Lakin Manchester United süper dönüşü 89. ve 90. dakikada Sheringham’ın golleriyle yaptı. Bayern Munich için cehennem üzere bir 2 dakikaydı. Machesterlılar ise memnunluktan adeta havalara uçuyordu…

Leverkusen’ın en formda olduğu devirlerden biriydi 2000’li yılların başı. Bu yüzden Şampiyonlar Ligi finallerine kadar çıktılar. Kadrosunda Ballack, Lucio ve ulusal ekibimizin oyuncusu Yıldıray Baştürk üzere kıymetli isimler vardı. Lakin karşılarında ise bir dünya devi olan Real Madrid vardı!

Henüz 9. dakikada Raul’un golüyle öne geçti Real Madrid. Buna tam 5 dakika sonra 14. dakikada Lucio karşılık verdi. 44. dakikada ise Zidane’ın hala hafızalardan silinmeyen o mükemmel golü geldi. Roberto Carlos’un ortasıyla gelen topa vole vurarak grubuna kupayı kazandıran golü atmıştı Zidane…

1 yıl evvel ise Deco’lu Carvalhyo’lu takımıyla Porta, Giuly’li, Moriantes’li Monaco ile karşı karşıya geldi. Porto’nun teknik yöneticisi ise o yıllarda Jose Mourinho’ydu.

Maçı Porto, 39. dk’da Carlos Alberto’nun, 71’de Deko’nun ve 75’de Alenichev’in golleriyle 3-0 kazandı! Bu maç Mourinho üzere bir teknik adamın isminin daha çok duyulmasını sağladı!

İstanbul Atatürk Olimpiyat Stadı’nda oynanan bu final, Şampiyonlar Ligi’nin en unutulmaz ve heyecanlı finali olarak görülüyor. Birinci yarıyı Maldini’nin tek golü ve Crespo’nun 2 golü ile 3-0 önde kapatan Milan, ikinci yarı karşısında değişik bir Liverpool görmüştü! 

Liverpool ise Gerrard, Smicer ve Xabi Alonso’nun 6 dakikada attıkları 3 golle efsanevi bir geri dönüş yapıp durumu eşitlemeyi başarmıştı. 

Penaltılara giden maçta kaleci Dudek adeta birinci yarı yediği 3 golü affettirdi ve harikulade kurtarışlar yaptı. Milan’ın son penaltısını Shevchenko kaçırınca, Liverpool kupayı müzesine götürmeye hak kazandı!

2006 yılındaki bu finalde Henry’li Fabregas’lı, Eboue’li Arsenal, Eto’o’lu Ronaldinho’lu Puyol’lu Barcelona’nın karşısına çıktı. Maç hayli süratli başladı. şimdi 18. dakikada Arsenal’ın kalecisi Dudek Eto’o’yu düşürünce kırmızı kart gördü ve grubunu 10 kişi bıraktı. Pires çıktı ve yerini yedek kaleci Almunia’ya bıraktı. Fakat tekrar de 37. dakikada Sol Campell’ın golüyle Arsenal öne geçmeyi başardı!

Barcelona bu türlü olunca daha çok bastırdı. Ronaldinho paslar ve şutlar denedi. Bekledikleri gol ise 76’da Eto’o’dan ve 81’de Presas’ın yerine giren Belletti’den geldi. Barcelona bir defa daha kupayı kazanmayı başardı!

12 yıl evvelki bu final, İngiltere’nin en yeterli iki kadrosunu karşı karşıya getirmişti. Christiano Ronaldo’nun 26. dakikaki baş golüyle öne geçti Manchester grubu ona 45. dakikada Lampard karşılık verdi. Peter Cech ve Van der Sar kalede devleşti. Uzatmalara giden maçta Drogba kırmızı kart gördü lakin Chelsea maçı penaltılara taşımayı başardı. Tekrar de maç penaltılarda Manchester United’ın 6-5 üstünlüğü ile sonuçlandı. Ronaldo Şampiyonlar Ligi kupasını birinci kere aldığı bu maçta gözyaşlarını tutamamıştı.

Xavi’li, Iniesta’lı, David Villa’lı, Messi’li Barcelona, Rooney’li Giggs’li Manchester United’la karşı karşıya geldi.

27. dakikada Pedro’nun golüyle öne geçti Barcelona, 34’te Rooney bu gole yanıt verdi. Lakin Messi’nin 54’te attığı, David Villa’nın 69’da attığı kusursuz goller sayesinde Barcelona kupayı bir sefer daha kazanmayı başardı!

Rus iş adamı Abramovich’in kadrosu Chelsea, birçok kere final oynasa da kupayı müzesine götürmeyi başaramamıştı. 2012 yılında ise Robben’li, Mario Gomez’li, Müller’li Bayern Munich’in karşısına çıktılar. 

80 dakika boyunca maçta gol olmadı. İki kadro da harikulade bir savunma örneği gösteriyorlardı. Fakat 83’te perdeyi Müller açtı ve Bayern Munich’i öne taşıdı. Daha sonra 88’de ona Drogba yanıt verdi. Maç uzatmalara sonrasında da penaltılara gitti. Drogba’nın son penaltı golüyle de Chelsea, kupayı müzesine götürmeye hak kazandı!

İki Madrid grubun karşı karşıya geldiği bu finalde; lig şampiyonluğunu Atletico Madrid’e kaptıran Real bu sefer Şampiyonlar Ligi kupasını müzesine götürmeye kararlıydı.

36’da Godin’in golüyle Atletico Madrid 1-0 öne geçti. Maçın son anlarına kadar bu skoru müdafaaya başardı. Tam herkes, hem İspanya Ligi’ni hem Şampiyonlar Ligi’ni Atletico kazandı derken 90. dakikada Sergio Ramos’un golü geldi. Daha sonra maç uzatmalara gitti. Real Madrid uzatmalarda toparlandı ve inanılmaz bir oyun sergiledi. 110’da Bale, 118’de Marcelo ve 120’de Ronaldo’nun golleriyle maçı 4-1 kazanmayı başardı.

Maçlar seyircisiz oynansa da tribünler meskende doluyor! 

Sen de aç bi’ maç, Ruffles’la dalgana bak!