Yıllar evvel yaşanmış bir polemiğin bu ayrıntıları beni hayrete düşürdü…
2009 yılının Şubat ayında her vakit seyrettiğimiz bir İbo Show için ekran başına geçmiştik. Programın o günkü ise konuğu ortalığı kasıp kavuran müzikleriyle Yıldız Tilbe'ydi.
Sıradan üzere başlayan programda, İbrahim Tatlıses'in Yıldız Tilbe'nin müziklerini daima olarak kesmesiyle yavaş yavaş gerginlikler yaşanmaya başlamıştı.
Ve İbrahim Tatlıses, magazin tarihine skandal olarak ismini yazdıracak o cümleleri çoktan sarf etmişti bile. Yıldız Tilbe'nin bu kelamlar üzerine programı terk etmesi, İbrahim Tatlıses'in gösterisi erkenden bitirmesine sebep olmuştu.
İ. T. : “Beni dövdüler abi” dediğin vakit seni pezevenklerin elinden aldım.
Y.T: Kimse beni pezevenklerin elinden almadı. Beni dövdüler adamlar, ben aslan üzere meskenime gittim. Kırıldım size…
İ.T. : Kızım ben sana onu latife olsun, gırgır olsun diye yapıyorum.
Y.T. : Gırgırı yok, üç sefer müziğimi kestiniz.
İ.T. : Sen bana telefon açıp “Abi beni dövdüler” dedin mi?
Y.T. : Şimdi siz bunu niye söylüyorsunuz?
İ.T. : Bunu söylüyorum zira sende manevi hakkım var.
Y.T.: Bana kimsenin hakaret etmeye hakkı yok. Ne olmuş adamın biri beni dövmüşse ve sizden yardım istemişsem… Bunu burada söylemeniz hakikat mu?
İ.T. : Ben sana daima uygunluk yaptım.
Y.T.: Bana kimse düzgünlük yapmadı şimdiye kadar. Beni yalnızca Allah koruyor. Sizi de Allah korusun, allahaısmarladık.
İ.T. : Tamam, güle güle… Allah’ın selameti başına olsun.
“Seni Pezevenklerin Elinden Aldım” evrakını ayrıntılı olarak bu içerikte incelemiştik
Bu olaydan iki yıl sonra İbrahim Tatlıses, Beyaz TV'deki programını bitirmiş ve stüdyodan çıktıktan sonra silahlı atağa uğramıştı. Atak sonucu ağır yaralanan İbrahim Tatlıses, uzun bir ağır bakım sürecinden sonra hayata tutunmayı başarmıştı.
2011'in Temmuz ayı geldiğinde Yıldız Tilbe, yeni albümü olan “Oynama”nın tanıtımı için bir basın toplantısı düzenlemişti. Bütün magazin muhabirleri de her zamanki üzere bu tanıtımda hazır bulunuyordu.
Seyhan Erdağ, magazin dünyasının en bilinen muhabirlerinden bir adedidir. Hatta kimi ünlülerin, yalnızca ona röportaj vermek istediği de toplulukta bilinir. Yıldız Tilbe'nin o günkü albüm tanıtımında Seyhan Erdağ da sorularını hazırlamış, kenarda bekliyordu.
Muhabirler albümle ilgili sorularını yönelttikten sonra sıra Seyhan Erdağ'a geldi ve fitil işte şu sözlerle ateşlenmiş oldu:
-Albüm dışı bir soru sormak istiyorum
-Yaa çok dışardan olmasın
-Çok dışardan değil yakından. İbrahim Tatlıses'i hastanede ziyarete gittiniz vurulduğu vakit. Birebir biçimde ilgi, alakanız devam ediyor mu? Hastaneyi aradınız mı? Konuştunuz mu? Bağlantınız ne durumda?
-Allah şifa versin…
-Aramadınız mı bi daha?
-Allah şifa versin… Ne diyebilirim
-Yani hiç telefonla falan aramadınız mı bi daha?
-Allah şifa versin…
Israrla sorulan İbrahim Tatlıses sorularına “Allah şifa versin” diye karşılık verdikten sonra Yıldız Tilbe artık denetimi elden bırakıyor ve muhabire “Orospu Seyhan” diyor. Bu anlar da kameralara kaydediliyor.
Seyhan Erdağ, Yıldız Tilbe'nin bu çıkışını tam anlamayarak “Ha?” diye soruyor ve Tilbe tekrar “Orospu Seyhan” diye yineliyor. Seyhan Erdağ “Aşkolsun” dedikten sonra asıl tartışma başlıyor.
-Şaka olarak kabul ediyorum
-Öyle mi? Ben de sorunu latife olarak alıyorum
-Ben ciddiyim! Orospuyu latife olarak kabul ediyorum!
-E değilsin yani, olmadığını biliyorsun herhalde Allah Allah…
-Biliyorum da yani bu kadar insanın içinde…
-Boşver onları…
Toplantı bitiyor, kameralar toplanıyor. Yıldız Tilbe'nin Seyhan Erdağ'a hudutlu bakışı, Seyhan Erdağ'ın neye uğradığı şaşırmış sözü ise gözlerden kaçmıyor. Kameralar karşısında başlayan tartışma, kamera ardında da devam ediyor.
-Ben onu ne latife olarak ne de önemli olarak söyledim
-Bana sorma o vakit başkalarını!
-Ama soruda berbat bi şey yok ki?
-Ben biliyordum senin bana o soruyu soracağını!
-Kötü bi soru mu bu artık?
-Ama gerçek değil yani!
-Nasıl hakikat değil?
-Çünkü hedefin uygun değil senin!
Seyhan Erdağ bu yaşananları affetmedi ve Yıldız Tilbe'ye tazminat davası açtı. 2012 yılında görülen davada Yıldız Tilbe'nin savunması ise şöyle oldu:
“Soruyu karşılıksız bırakmadım, 'geçmiş olsun' dediğimi söyledim. Gazeteci, ısrarla tıpkı soruyu soru sormaya devam etti. Malumunuz, İbrahim Tatlıses kendi programında, 70 milyonun önünde bana hakaret edip programından kovmuştur. Şikayetçi bu nedenle kasıtlı olarak soru yöneltmeye devam etti. Ben susturmak maksatlı, latife yollu kendisine dava konusu kelamı söyledim. Maksadım hakaret etmek değildir. Hakaret etmek istesem insanların önünde yahut basın toplantısında söylemem. Toplantıdan sonra bir kenara çekip daha ağır sözler kullanırdım. Kaldı ki o vakit bunu latife olarak söylediğimi kendisine tabir ettim. O da kabul etti lakin daha sonradan şikayetçi olmuş.”
Nitekim görülen dava sonrası Yıldız Tilbe 500 bin TL isimli para cezasına çarptırıldı. Bu para cezası da 5 yıl kontrollü hürlüğe çevrildi. Seyhan Erdağ ise zaferini Twitter hesabından bu sözlerle kutlamıştı.
Yıldız Tilbe'nin olaydan sonra katıldığı bir magazin programında sarf ettiği şu kelamlar ise hafızalara kazındı: “Seyhan'dan özür dilemiyorum, sarfettiğim söze uygun düşenlerden özür diliyorum”
