İYİ Parti Genel Lideri Meral Akşener Fransa ile gerginleşen bağlantılar konusunda Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a “Takındığın bu halla, Macron’u pişman etmedin, aksine Macron’a dayanak çıktın” diye seslendi.
İYİ Parti Genel Lideri Meral Akşener partisinin küme toplantısında konuştu, gündeme dair açıklamalarda bulundu.
Akşener’in açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
Haberin Tamamı İçin:
“Takındığın bu halla, Macron’u pişman etmedin, tersine Macron’a takviye çıktın”
“Hangi ülkede işler berbata gitse çabucak bir günah keçisi bulunup her şey ona yükleniyor. İslam düşmanlığı da yabancı düşmanlığı da bunun en yaygın örneklerinden saygısızca ve düşmanca bir lisanla söylenen palavralar vatandaşları oyalamanın en tanınan yolu. Biz bunu ülkemizden de Batı’dan da yeterli biliyoruz. Ulusal çıkarlardan evvel kendi şahsi çıkarları üzerinden siyaset yapanları Batı’dan da ülkemizden de görüyoruz. Kendi iktidarını kurtarmak için peygamberimize hakaret etmeyi mübah gören Macron’u ve onun temsil ettiği bu barbar zihniyeti kınıyorum. Ne var ki bizim kınamak ve kınanmaktan öte sıkıntılarımız var. Kınamakla kalmayıp ülkemizi güçlü kılmalıyız ki Macron gibiler bu türlü densizlikleri yapmadan evvel kırk kez düşünsünler. Ağız dalaşını girmek güçsüzlerin acizlerin başvurduğu yoldur. Güçlü olan, ağız dalaşına girmez. Güçlü olan, “Ey Fransa, Ey Amerika, Ey İsrail” deyip, perde gerisinde al gülüm, ver gülüm yapmaz.Güçlü olan, vatandaşını boykota çağırıp, kendi işini milletine yıkmaz.Güçlü olan, gerekeni yapar. Lakin güçlü olmak için, akıllı bir dış siyaset yürütmek gerekir. Güçlü olmak için, üreten, sağlam bir iktisada sahip olmak gerekir. Güçlü olmak için, memlekette demokrasiyi, hukuku ve adaleti hakim kılmak gerekir.Hakarete karşı, daha büyük bir hakaretle yanıt verirseniz, Macron’un Fransız kamuoyundaki gücünü artırırsınız. O nedenle Sayın Erdoğan’a sesleniyorum; Takındığın bu tutumla, Macron’u pişman etmedin, aksine Macron’a dayanak çıktın.Türk dış siyasetini, egona meze yapmaktan artık vazgeç.”
“Bu bütçe, milletin sıkıntısını çözecek bir hizmet bütçesi değil, bir çaresizlik bütçesidir”
“2021 bütçesi, iktidarın 2023 gayelerini, 2053’e erteliyor.Yani bugünün meselelerini gidermiyor, sıkıntılı vatandaşımıza, 30 yıl sonrasının hayallerini pazarlıyor.2021 yılı bütçesinin ve üzerine oturduğu Yeni İktisat Programı’nın, bir vizyonu olmadığı üzere, ülkemiz için çizdiği bir taraf de yok.Ana sınırlarından anlıyoruz ki; Bu bütçe, Türkiye’nin yoksullaştığının itiraf dokümanıdır. Bu bütçe, Türkiye’nin, birebir 1990’lı yıllarda olduğu üzere, tekrar “bütçe açığı – borçlanma – faiz sarmalına” girdiğini söylüyor. Bu bütçede, kişi başı ulusal gelir, 14 yıl öncesine dönüyor. Bu bütçede, yatırımların oranı 2002’nin bile altına düşüyor. Yani bu bütçe, milletin sıkıntısını çözecek bir hizmet bütçesi değil, bir çaresizlik bütçesidir.Bakın size iki örnek vereyim: Geçen hafta, plan bütçe komitesinde görüşülen torba maddede, millet vicdanını incitecek kimi hususlar kabul edildi. Bunlardan birinde, tahvil, döviz, faiz ve borsa gelirlerine sağlanan, düşük vergi oranı, 10 yıl daha uzatıldı. Yani; Yeni vergiler ve vergi artırımları, geçinemeyen vatandaşın sırtına yüklenirken, paradan para kazananlar için, düşük vergi uygulamasına “devam” denildi. Bu da yetmiyormuş üzere, birebir torba maddede, Cumhurbaşkanı’na, kurumlar vergisi oranını, yüzde 20’den, yüzde 15’e indirme yetkisi veriliyor. Düşünün; siftahsız dükkan kapatan esnaftan, yüzde 20 stopaj alan devlet, kurumların, kâr ettikleri vakit ödedikleri vergide indirime gidiyor. Bu türlü insafsızlık, bu türlü vicdansızlık olur mu? Ülkeyi yönetenler, milletini önemsemeyince, milletini düşünmeyince maalesef oluyor…”
