Yitip giden canlara mal olan ihmalkârlık, bu ülkenin kara lekesi olarak kalacak…
Bu öylesine büyük bir acı ki tanım etmek bizler için neredeyse imkânsız…
Ölümleriyle birlikte yüreklerimizin de enkaz altına hapsolduğu tüm o hoş beşerler:
Zorlu geçen arama kurtarma çalışmaları esnasında asla unutamayacağımız anlar içimizi delik deşik etti.
Minik Ayda’nın enkaz altında geçirdiği 91 saatin onun o ufak omuzlarında bıraktığı yükü keşke biz sırtlayabilseydik.
Ayda’nın kurtarıldığı mucizevi anlar:
Maalesef onun o minik yüreği ömür uzunluğu unutamayacak bu günleri.
Şaşkın gözlerle olup biteni anlamaya çalışan o hoş gözleri hiçbir şeyin farkında değildi.
Cılız sesiyle “Anne!” deyişi… Ürkütücü kalabalıkta annesini arayan o bakışları yüreğimizi deldi.
Anneannesinin minik kuzusu, hoşlar hoşu Ayda…
65 saat enkaz altında kalan küçük Elif’in de o dehşet dolu anlarını izlerken içimiz parçalandı.
Kurtarma grubundaki erin eline sıkı sık tutunan o minik parmakların gücü asla tükenmesin!
Hayata da böylesine sıkı sıkı tutun minik Elif…
İnci’nin “Abla Çok Korkuyorum, Elimi Meblağ mısın?” derken titreyen sesi kulaklarımızda yankılandı.
58 saatin sonunda canlı olarak kurtulan İdil, kız kardeşini kaybettiği için yaşadığına dahi sevinemedi.
Göçük altından kurtarılan bu bayanın, evlatlarının da kurtarıldığını öğrendiği an yüzüne yayılan gülümseme…
Arama kurtarma çalışmaları sırasında ufak da olsa kurtarılan her can yeni bir umut oldu, bu minik bir muhabbet kuşu olsa bile…
Hayvan da olsa, insan da olsa kurtarılan her yeni can mucizeydi.
Kurtarma grupları, her an saniyelerle yarışarak canla başla çalışmayı sürdürdü.
Yiten canlar tüm ülkeyi yasa boğsa da onları o hâlde gören gruplar için durum çok daha zordu eminiz.
Yakınlarını yitirenler kadar ölenlerin cansız bedellerini enkazdan çıkaran takımlar de büyük acılar yaşadı.
Aralıksız günlerce çalışan takımların güçleri azalsa da umutlarını kaybetmediler.
Hayata döndürebilecekleri her bir kişi için direndiler, kurtarılan her can yüzlerinde yeni bir tebessüm oldu.
Yorgunluktan yığılsalar da,
Dermansız kalıp ümitsizliğe kapılır üzere olsalar da,
Yine de yılmadan çalışmalara devam ettiler…
Aralarında hayvan dostlarımızın da yer aldığı AFAD gruplarının bu yaptıkları bizler için çok pahalıydı.
Ne yazık ki vakit aleyhimize işlediği için 5. günde de kayıplarımız artış gösterdi:
İdare Mahkemesi Hakimi Mehmet Kaplan’ın eşini kaybettiğini öğrendiği o anlarda yutkunamadık bile.
Evet çok güç fakat tüm İzmir halkına, yakınlarını kaybedenlere ve AFAD gruplarına metanet diliyoruz.
Ülkemize bu acıyı unutturacak bir diğer acı daha yaşamamak umuduyla…