Gerçekliği Büküp Dördüncü Duvarı Kıran Oyunlar

Psikolojik dehşet ve görsel roman türündeki Doki Doki Literature Club!, çıkışıyla milyonlarca oyuncunun beğenisi kazanmış olağanüstü bir bağımsız imal. Yalnızca 4 üyeden oluşan bir edebiyat kulübüne girişimizi ve oradaki üyelerle olan münasebetimizi anlatan imal, sizi duygusal bir sürat treni seyahatine çıkarıyor.

There Is No Game: Wrong Dimension ablatması ve tanım etmesi sıkıntı bir oyun. Oyun aslında size ortada oynanacak bir oyun olmadığını ve kendisinin gerçek olmadığını söylüyor, sizse bu duruma karşın zorla oyunu oynamaya çalışıyorsunuz. Dediğimiz gibi There Is No Game: Wrong Dimension tanım etmesi sıkıntı bir oyun, o yüzden gidip birinci elden tecrübe etmenizi şiddetle tavsiye ediyoruz.

Inscryption birinci bakışta alışa geldiğimiz kart oyunlarından o kadar da farklı durmuyor. Oynamaya başladıktan sonra ise Inscryption’ın ne derece derin ve farklı bir oyun olduğunu fark ediyorsunuz. Gerek oynanışı gerek öyküsü gerekse de atmosferiyle Inscryption, dördüncü duvarı yıkan oyunlara merakı olanların muhakkak bakması gereken bir imal.

OneShot göze epeyce güzel gelen piksel grafiklerle inşa edilmiş olan bir keşif bulmaca ve macera oyunu.OneShot gerek anlattığı kıssası ve gerekse de size sordurduğu soruları ile sizi kısa müddette kendisine bağlamayı başarıyor. Bütün bunların üstüne bir de hoş düşünülmüş bir oynanış eklenince ortaya mükemmel bir bağımsız üretim çıkıyor.

The Stanley Parable, aklınızla dalga geçen, sabrınızın sonlarını zorlayan ve bulunduğunuz durumun gerçekliğini sorgulatan mükemmel bir imal. Özgür iradenin varlığını, hayatınızın denetiminin aslında kimin elinde olduğu üzere mevzulara değinen The Stanley Parable, dördüncü duvarı yıkma konusunda en başarılı isimlerden.

When The Darkness Comes, depresyon ve buhranla alakalı kısa süren fiyatsız bir oyun. Depresyona girmiş insanların aklında bir gezintiye çıkmamıza imkan veren When The Darkness Comes’ta yalnızlık, panik, buhran, evham, tasa ve kaygı üzere hislere çokca maruz kalıyoruz. Oyun bir yandan da sizi hayatınızı gözden geçirmeye ve manasını sorgulamaya itiyor.

The Stanley Parable’ın imalcisi olan Davey Wreden’ın elinden çıkan The Beginner’s Guide, tıpkı halefi üzere klasik oyunlardan epey farklı olan bir üretim. The Beginner’s Guide size takip edebileceğiniz ve içinde konuşmalar anlatan düz bir öykü anlatmıyor. İnteraktif sinema tadındaki imal yaklaşık bir buçuk saatte bitiyor, ama üzerinizde bıraktığı tesir uzunca bir müddet peşinizi bırakmıyor.

Pony Island ismiyle ne kadar sevecen gözükse de anlattıklarıyla da bir o kadar iç karartıcı ve korkutucu. Pony Island ismindeki bir atari makinesinde mahsur kalmış olan binlerce ruhtan birisi olduğumuz üretimde, makineden kaçmak için uğraş veriyoruz. Oyunlarda farklılık ve yenilik arayan insanların katiyetle göz atması gereken bir üretim Pony Island.

The Magic Circle epey karanlık bir dünyada geçen varlıklı öykülü bir bağımsız imal. Bitmeyip yarım kalmış bir bilgisayar oyunun içine girmemizi ve onu tamamlamaya çalışmamızı anlatan The Magic Circle, gerek anlatım tekniği gerek kıssası ve gerekse de atmosferiyle oyuncuları kendine aşık eden bir üretim. Özel bir oyun tecrübesi yaşamak istiyorsanız The Magic Circle’a göz atmanızda yarar var.

Inscryption’ın da imalcisi olan Daniel Mullins Games tarafından geliştirilen The Hex, bir otelde konaklamaya gelen 6 insanın kıssasını ve onlar ortasında yaşananları mevzu alıyor. The Hex eskinin Point & Click üretimlerinden ilham alan iki boyutlu bir bulmaca, dövüş, macera ve platform oyunu, yani kendi içinde hayli farklı şeyler deniyor. Oyunu oynarken kendinizi gizemli kıssasına kaptıracak, saatlerin nasıl geçtiğini fark etmeyeceksiniz.