Kartal’da riskli olduğu bildirilen binalarda oturan çok sayıda aile meskenlerinde oturmaya devam ediyor. Endişe içinde olan daire sahipleri, riskli yapı olarak ilan edildiğini söyledikleri binalarının bir an evvel yenilenmesini istiyor. Riskli binalar havadan da fotoğraflandı.
Gümüşpınar Mahallesi’nde 10 bin metrekarelik alana 40 yıl evvel lojman olarak inşa edilen 10 bloktan oluşan 100 dairede oturanlar, binaların bir kısmına karot testi yapıldığını, yapıların çürük olduğunun tespit edildiğini belirterek, meskenlerinin yenilenmesi istiyor. Bloklardan biri belediye tarafından mühürlenirken, kimi vatandaşların binaları terk ettiği öğrenildi. Fakat maddi imkanı bulunmayanlar ise hala riskli yapılarda yaşamaya devam ediyor. Sarsıntı korkusu yaşayan, evlerinin bir an önce yenilenmesini birtakım daire sahipleri konuştu.
‘Çok tehlikeli, mutfak çatlak, duvarlar çatlak’
Gönül Taş, “Çok tehlikeli, mutfak çatlak, duvarlar çatlak. Mesken çok berbat sallanıyor. Endişe içindeyiz lakin mecburuz. Nerede kalacağız, kış ortası soğuk. Yaşlı bir annem var. Yine yapılmasını istiyorum. Sağlam olsun, kaygı içinde yaşamak istemiyorum. Burası 40 yılı aşkın mühlet evvel yapıldı.” dedi.
‘Burası devletin olduğu için arsa da bize ilişkin değil’
Daire sahibi Nesrin Akay da lojman olarak yapılmış binaya 1993’te taşındığını söyleyerek, “Burası devletin olduğu için arsa da bize ilişkin değil. Olağan müteahhitte verdiğimizde 100-150 bin lira fark istiyor. Biz burayı TOKİ’nin yapmasını istiyoruz. Çürük raporu alındı, Ekim’in 27’sinde belediyeden onaylanmış. İhtar kimilerine gelmiş, bize gelmedi. Ben okudum, 2 ay müddet tanıyor. Bu da Aralık’ın 27’si oluyor.” dedi.
‘Tabutun içinde canlı yaşıyoruz’
Binada oturan bir diğer vatandaş, ise “Tapu Kadastro Müdürlüğü yazıyor. Kartal Belediyesi Kentsel Dönüşüm. Binanız hasarlı bilginiz olsun, belediyeye gelin görüşelim, diyor. Belediyeye gittik, ‘Bu yazı size yanlış geldi.’ dediler. Binaların hali de bu. 1999 sarsıntısını yaşadık. Hepsi burada oturan beşerler. Adamlar hem konuttan kaçıyorlar, kiraya veriyorlar. Mevtayı tabuta koydun, defnettin geldin. Biz tabutun içinde canlı yaşıyoruz.” diye konuştu.
‘İzmir’de yaşanan sarsıntı bizim burada yaşanmış olsaydı, hepimiz şu anda ölmüştük.’
Meltem Akyalçın da “Depremden sonra denetimlere geldiklerinde aşağıda ölçüm yaptıklarında betonun kum üzere döküldüğünü gördük. O kadar kolay yapılmış ki bina. Şu anda oturuyoruz lakin Allah’a emanet oturuyoruz. Kurban olduğum rabbim koruyor. Konutun içini görseniz çatlak içinde. Konutta eğilmeler oluştu. Ben fotoğraflardan anlıyorum. Duvar yan yatmış duruyor.” dedi. Kiraya çıkmasının mümkün olmadığını söyleyen Akyalçın, “İzmir’de yaşanan sarsıntı bizim burada yaşanmış olsaydı, hepimiz şu anda ölmüştük.” formunda konuştu.
